16.10.2020

Vizyon Menüsü – 16 Ekim 2020

Yenilenen vizyon haftasında birbirinden ilgi çekici ve sinema sanatını tam manasıyla yaşatacak filmler yer alıyor. Bu haftanın vizyon menüsünde sizler için biri yerli, yedisi yabancı olmak üzere toplam sekiz film önermek istiyoruz.

Bina

Bu hafta sizler için önereceğimiz ilk film, Orçun Behram’ın ilk uzun metrajı olan Bina. Dünya prömiyerini geçtiğimiz yıl 44. Toronto Film Festivali’nde yapan film, ülkemizdeki ilk gösterimini geçen yıl düzenlenen 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapmıştı. Film bunun yanı sıra bu yılki 39. İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni (Engin Özkaya), En İyi Özgün Müzik (Can Demirci) ve Seyfi Teoman En İyi İlk Film ödüllerini kazanmıştı. Film, distopik bir gelecekte devletin tüm medyayı kontrol etmek amaçlı yeni yayın sistemini yaşadığı binaya kurmaya gelen devlet memurunun beklenmedik ölümüne şahit olan apartman görevlisi Mehmet’in hikâyesini anlatıyor. Distopik bir Türkiye’de hükümet ülke çapındaki tüm yayınları birleştirmek için tüm evlere bir yayın sistemi kurmaya başlar. Bakımsız ve eski bir sitede apartman görevlisi olan Mehmet’in yürüyerek işe gittiği bir gün hükümet siteye yeni bir anten takacaktır. Ancak kurulum sırasında devlet görevlisi çatıdan düşerek ölür ve olaya tanık olan Mehmet’in gerçeklikle bağı kopmaya başlar. Yeni takılan anten ve antenden gelen yayın apartman sakinleri için bir tehdit oluşturmaya başlar. Mehmet apartmana musallat olan bu kötü niyetli varlığın peşine düşer ve olaylar gelişir. Türk Sineması’nda pek rastlama şansı bulamadığımız distopya türündeki bu filmi öneririz.

Geriye Kalanlar

Haftanın vizyon menüsünden izlenmesini önerdiğimiz ikinci film ise Geriye Kalanlar (The Rest of Us). Dünya prömiyerini geçtiğimiz yıl 44. Toronto Film Festivali’nde yapan film, beklenmedik şekilde birlikte yaşamak durumunda kalan iki kadının hikâyesini anlatıyor. Boşanmış bir anne olan Cami, kızı Aster’ın ergenlik sorunlarıyla baş etmeye çalışmaktadır. Çocuk kitapları yazarak kendine güzel bir düzen kurmuş olan genç kadın, eski kocasının yeni eşinden gelen bir haberle sarsılır. Ani bir kalp krizi sonucu eski eş vefat etmiştir. Üstelik ikinci eş Rachel 8-9 yaşlarındaki küçük kızını da yanına alarak, beklenmedik bir şekilde Cami’nin yanına taşınacaktır. Çünkü ortak paydaları olan erkek geride sadece borç bırakmıştır.

David Lynch Seçkisi

Bu haftanın vizyon menüsünde geriye kalan altı filmi nostalji yapmak isteyenlere önereceğiz. Önereceğimiz altı film usta yönetmen David Lynch imzalı olan; işi, sevgilisi ve yeni doğmuş deforme bebeği gibi etmenlerle anbean zihni karanlık tarafa geçen Henry Spencer’ın hikâyesini anlatan Eraserhead, Viktorya Dönemi’nde bir doktor olan Frederick Treves’in, bir sirkte rastladığı ve görüntüsü sebebiyle hor görülmüş John Merrick ile tanışması sonrası gelişen olayları anlatan Fil Adam (The Elephant Man), usta sinemacının kült dizisi Twin Peaks’in ön hikâyesi niteliğindeki İkiz Tepeler: Ateşte Benimle Yürü (Twin Peaks: Fire Walk with Me), eşi Renee’yi öldürmekle suçlanan müzisyen Fred’in farklı hayatlarla kesişen ve zamanı bulanıklaştıran hikâyesini konu edinen Kayıp Otoban (Lost Highway), tekrar tekrar izlenildiğinde bile yeni keşiflere açık anlatısıyla birçokları tarafından tüm zamanların en iyi filmleri arasında gösterilen bir David Lynch filmi olan Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive) ve arasının uzun bir süredir bozuk olduğu abisinin rahatsızlandığını duyduğunda onun yanına gitmeye karar veren 73 yaşındaki Alvin’in, araba kullanamadığı için çim biçme makinesiyle çıktığı bu ilginç yolculuğu anlatan The Straight Story. Lynch filmlerini büyük perdede izlemek isteyen sinefillere duyurulur.