17.01.2020
Vizyon Menüsü – 17 Ocak 2020
Bu hafta vizyona giren filmlerden sizler için derlediğimiz iki adet yabancı, bir adet ise yerli olmak üzere toplam üç yapım önermek istiyoruz.
Bu haftanın vizyon menüsünde hiç kuşku yok ki en dikkat çeken film, Cem Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı ve başrollerinde yer aldığı Karakomik Filmler 2. Cem Yılmaz, “iki film birden” konseptli projesi olan ve geçtiğimiz sene 18 Ekim’de vizyona giren Karakomik Filmler’de bizlere “2 Arada” ve “Kaçamak” filmlerini sunmuştu. Serinin ikinci filminde ise sinemaseverleri Deli ve Emanet isimli iki orta metraj film karşılayacak. Oyuncu kadrosunda Özkan Uğur, Cem Davran, Özge Özpirinçci, Büşra Develi, Çağlar Çorumlu gibi isimlerin yer aldığı projenin Deli filminde taksici Güven’in hikâyesi anlatılırken, Emanet’de ise en büyük tutkusu dans olan Birol’un öyküsü işleniyor.
Bu haftanın dikkate değer ikinci filmi ise animasyon türünde olan Bedenimi Kaybettim (J’ai perdu mon corps – I Lost My Body). Dünya prömiyerini geçtiğimiz sene gerçekleştirilen 72. Cannes Film Festivali’nin Eleştirmenler Haftası’nda yapan ve burada Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü’nün sahibi olan film, ülkemizde ise ilk olarak geçtiğimiz sene gerçekleştirilen !f İstanbul 2019’da seyirci ile bulmuştu. Film ayrıca önümüzdeki ay gerçekleştirilecek 92. Oscar Ödül Töreni’nde En İyi Animasyon Oscarı’nı almak için yarışacak. Le fabuleux destin d’Amélie Poulain (Amélie – Amelie) filminin senaristi Guillaume Laurant’ın Happy Hand (Mutlu El) isimli kitabından uyarlanmış film, kopmuş bir elin hastanedeki buzdolabından kaçarak vücudunun geri kalanını bulmak üzere Paris’te çıktığı yolculuğu konu alıyor. Paris’te bir laboratuvardan kaçan kesik elin ait olduğu bedeni bulmak için yapmayacağı şey yoktur. Bedeninden kopmuş yalnız bir el için Paris sokaklarının barındırdığı tehlikeler onu yıldırmaz. Kütüphaneci Gabrielle ile motorla pizza dağıtan Naoufel’in kırık aşk hikâyesinin düğüm noktası bu kesik eldir. Seyircisine eğlenceli bir seyir sunacak bu animasyon film, türün medar-ı iftiharları arasına girmeyi hak ediyor.
Bu hafta sizler için önereceğimiz üçüncü ve son film, 2018 yılında gerçekleştirilen 71. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye layık görülen Manbiki kazoku (Shoplifters – Arakçılar) filmine imza atan Hirokazu Kore-eda’nın yeni filmi olan La vérité (The Truth – Saklı Gerçekler). Dünya prömiyerini geçtiğimiz sene gerçekleştirilen 76. Venedik Film Festivali’nde yapan film, ülkemizde ise ilk olarak Filmekimi 2019’da seyirci ile buluşmuştu. Film, hayatı üzerine bir kitap yazan ünlü Fransız aktris Fabienne’in, kitabının yayımlanmasının akabinde uzun süredir görüşmediği kızı Lumir ve ailesiyle bir araya gelmesini konu ediniyor. Japon yönetmen Hirokazu Kore-eda bu filmiyle yine bir aile dramına imza atıyor, üstelik bu kez başrolleri Catherine Deneuve, Juliette Binoche ve Ethan Hawke’a teslim ediyor. Aile dinamiklerini gözlemlerken oyunculuk mesleğine de şiirsel bir açıdan yaklaşan film, Deneuve’ün harika performansıyla canlandırdığı ünlü bir sinema oyuncusunun, anıları yayımlandıktan sonra kızıyla yeniden bir araya gelişini ve yüzleşmelerini anlatıyor. Fransız sinemasının yıldızlarından Fabienne hayatını anlatan bir kitap yazar. Bunu kutlamak için uzun zamandır görüşmediği kızı Lumir, kocası ve kızıyla ile birlikte New York’tan annesini ziyarete gelir. Bu kitapla birlikte hepsinin hayatını etkileyen hiç bilmedikleri gerçekler de açığa çıkar. Anıları yayımlandıktan sonra Fabienne kendi korkularıyla yüzleşmek zorunda kalırken hayatları boyunca kızıyla kuramadıkları bağı bu sefer kurabilecek midir? Karakterlerinin küçük dünyalarını “yalanları, gurur, pişmanlık, hüzün, neşe ve barışma çabalarıyla” gözlemleyen Kore-eda’nın Japonya dışında ve Japonca hariç çektiği bu ilk film, haftanın şans verilmesi gereken işlerinden biri.