01.03.2020

Vizyon Menüsü: 28 Şubat – 5 Mart Haftası

Bu hafta vizyona giren filmlerden sizler için derlediğimiz üç adet yabancı ve bir adet yerli yapım olmak üzere toplam dört film önermek istiyoruz.

Görünmez Adam

Bu haftaki vizyon menümüzün ağır topu Görünmez Adam (The Invisible Man). H.G. Wells’in ünlü eserinin yeni bir uyarlaması olan film, zengin bir bilim insanı olan eşinden kendisine taciz ve şiddet uyguladığı için boşanan Cecilia Kass’in, eşinin intiharı sonrası kendisine yüklü bir miras bıraktığının bildirilmesiyle yaşadığı dehşetengiz olayları çevresine kanıtlama ve nihai bir şekilde bu durumdan kurtulma mücadelesini anlatıyor. Zengin ve akıllı bilim adamıyla şiddet dolu ve denetleyici bir ilişkide kısılıp kalan Cecilia Kass, bir gece kaçar. Kız kardeşi, çocukluk arkadaşları ve onun genç kızının yardımlarıyla saklanarak ortadan kaybolur. Ama Cecilia’nın tacizkâr eski kocası intihar edip engin servetinin büyük bir bölümünü kendisine miras bıraktığında Cecilia ölümünün bir aldatmaca olduğundan şüphe eder. Bir dizi tuhaf tesadüf ölümcül bir hal alıp sevdiklerinin hayatını tehdit ettiğinde Cecilia, umutsuzca kimsenin göremediğin biri tarafından takip edildiğini çaresizce kanıtlamaya çalışırken kendi akıl sağlığı bozulmaya başlar.

Sonsuzluk Üzerine

Bu hafta sizler için önereceğimiz ikinci film Sonsuzluk Üzerine (Om det oändliga – About Endlessness). Dünya prömiyerini geçtiğimiz sene gerçekleştirilen 76. Venedik Film Festivali’nde yapan ve burada En İyi Yönetmen (Roy Andersson) ödülünü kazanan film, ülkemizdeki ilk gösterimini ise !f İstanbul 2019’da gerçekleştirmişti. Usta sinemacı Roy Andersson’un yeni filmi, hayatın hem hayallerde görülebilecek kadar güzel hem de bir o kadar acımasız tarafını anlatıyor. Roy Andersson, yeni filminde tüm güzelliği ve acımasızlığı, görkemliliği ve banallığı ile insan hayatına bir ayna tutuyor. Şehrazad’ımsı anlatıcı, kibar yönlendirmeleri ile seyirciyi rüya gibi bir gezintiye çıkarıyor. Önemsiz anlar, tarihi olaylar kadar değer taşımaya başlıyor: bir çift savaşta yerle bir edilmiş Köln’ün üzerinde süzülüyor; bir doğum günü partisine doğru giderken kızının ayakkabı bağcıklarını bağlamak için bir baba sağanak yağışın ortasında duruyor; genç kızlar bir kafenin dışında dans ediyor; yenilmiş bir ordu tutukluların bulunduğu bir savaş kampına doğru yürüyor. Aynı anda hem gazel hem ağıt özelliği taşıyan film, tümüyle sonsuz ve insancıl bir varolmanın kırılganlığı öyküsünü bir kaleydoskop aracılığı ile sunuyor.

Kelly Çetesi’nin Gerçek Hikâyesi

Bu haftanın vizyon menüsünde yer alan üçüncü film Kelly Çetesi’nin Gerçek Hikâyesi (True History of the Kelly Gang). Film, dünya prömiyerini geçtiğimiz sene gerçekleştirilen 44. Toronto Film Festivali’nde yapmıştı. Justin Kurzel’in yönettiği film, tarihin en ünlü kanun kaçağı ve haydutlarından Ned Kelly ile çetesinin hikâyesini anlatıyor. Avustralya’nın ünlü kanun kaçağı Ned Kelly’nin hayat hikâyesini ve bir ülkenin vahşi geçmişini, daha önce hiç anlatılmayan kısımlarıyla gözler önüne seren film, haftanın şans verilmesi gereken işlerinden.

Acı Kiraz

Vizyon menümüzde yer alan dördüncü ve son film ise Serdar Akar’ın yönetmenliğini yaptığı Acı Kiraz. Oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film, kiraz yetiştiricisi yaşlı bir çiftçiyi, gırtlağına kadar borca batmış sahtekar bir nakliyeciyi, insan kaçakçısı bir gangsteri, umuda yolculuklarında ihanete uğrayan göçmenleri, lösemi hastası çocuğunu kurtarmak için çırpınan bir babayı; çok dinli, çok dilli, çok kimlikli Makedonya’yı ulus olarak etrafında toplayan kirazın hikayesini anlatıyor.