06.09.2019
Vizyon Menüsü – 6 Eylül
Bu hafta vizyona giren filmlerden sizler için derlediğimiz üç adet yabancı, iki adet yerli yapım olmak üzere toplam beş film önermek istiyoruz.
O: Bölüm 2
Bu haftaki vizyon menümüzün parlayan yıldızı, sinemaseverlerin bir süredir merakla beklediği O: Bölüm 2 (It: Chapter Two). 1990 yapımı orijinal versiyonunun yeniden çevrimini 2017 yılında izlediğimiz ilk filmin devamı niteliğinde olan yapım, korku ve gerilim türünün sevenleri ile Stephen King’in romanlarını okumaktan zevk alanlara hitap ediyor. Vahşet hikâyeleriyle tanınan Pennywise adındaki şeytan palyaçonun musallat olduğu bir grup çocuğun hikâyesini konu edinen, Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan It’in devam filmi, aradan geçen yirmi yedi yılın ardından gelen bir çağrıyla yeniden bir araya gelen Ezikler Kulubü üyelerinin devam eden hikâyesini anlatıyor.
Ezikler Kulübü tarafından yenilgiye uğratılmasından yirmi yedi yıl sonra, Pennywise, Derry kasabasını yeniden dehşete düşürmek üzere geri döner. Artık birer yetişkin olan Ezikler Kulübü üyeleri çoktan kendi yollarına gitmiştirler. Fakat yeniden insanlar ortadan kaybolmaya başlarlar. Bunun üzerine, kulübün kasabada kalmış tek üyesi olan Mike diğerlerini oraya çağırır. Geçmişin deneyimlerinden dolayı yıpranmış olan kulüp üyelerinin Pennywise’ı bu kez sonsuza dek ortadan kaldırabilmek için kendi en derin korkularıyla yüzleşmeleri gerekecektir. Bu girişimleriyle, her zamankinden daha da ölümcül olan, şekil değiştirici palyaçonun doğrudan yoluna çıkarlar ve olaylar gelişir.
Hangi Kadın
Bu haftanın dikkate alınması gereken bir diğeri filmi Hangi Kadın (Celle que vous croyez – Who You Think I Am). Dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 69. Berlin Film Festivali’nde yapan film, ülkemizde ise ilk olarak nisan ayında gerçekleştirilen 38. İstanbul Film Festivali’nde seyirci ile buluşmuştu. Başrolünde Juliette Binoche’un arz-ı endam ettiği bu hem eğlenceli hem hüzünlü film, sosyal medya çılgınlığının ve sanal dünya algılarının gerçek hayatı nasıl etkilediğine gençler değil farklı bir yaş grubu üzerinden bakıyor.
Filmin kahramanı elli yaşındaki iki çocuklu akademisyen Claire, genç sevgilisini sosyal medya üzerinden gözetlemek amacıyla Facebook’ta sahte bir hesap açıyor; yirmi üç yaşında, sarışın, genç ve güzel Clara oluveriyor. Sevgilisi kanmıyor ama en yakın arkadaşı tuzağa düşüyor. Fransız yönetmen ve oyuncu Safy Nebbou’nun ödüllü yazar Camille Laurens’in aynı adlı romanından uyarladığı, Juliette Binoche’un harika performansıyla öne çıkan film, haftanın şans verilmesi gereken yapımlarından.
Kolej Havası
Bu haftaki vizyon menümüzde yer alan bir başka yapım ise belgesel türünde olan Kolej Havası. 1991 yılında Yavuz Çetin ve Batu Mutlugil tarafından kurulan Blue Blues Band’in üyeleri Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı’nın yaşam öyküsünü anlatan “Blue” adlı belgeselin de yönetmenliğini yapan Mehmet Sertan Ünver’in yeni projesi olan belgesel, 1989-1992 yılları arasında fırtına gibi esen, Metin-Ali-Feyyaz gibi sloganlara vesile olmuş usta futbolculara sahip olan dönemin Beşiktaş takımını odağına alıyor.
Kolej Havası, Beşiktaş’ın futbol tarihinin en parlak dönemlerinden birine imza atan, 1989-1992 yılları arasında üst üste üç şampiyonluk kazandığı takıma odaklanıyor. Serpil Hamdi Tüzün’ün kurduğu Özkaynak Düzeni ile başlayıp Süleyman Seba’nın temsil ettiği değerlerle yoğrulan bu ekibin hikayesinin köklerine iniyor. İzleyicileri; sporda centilmenliğin, takımdaşlığın mütevazılığın paradan ve şampiyonluktan önce geldiği günlere uzanan bir yolculuğa çıkartarak Türkiye futbolunun bugünkü sorunlarının altını çizmeyi amaçlıyor. Öncelikle Beşiktaş taraftarları olmak üzere tüm futbolseverlere duyurulur.
Bozkır
Bu hafta menümüzde yer alan dördüncü film ise katılmış olduğu film festivallerinde onlarca ödül kazanmış Bozkır. Mehmet Tanrısever’in yönettiği film, Konya’nın Bozkır ilçesinde hayatını sürdüren Abdullah’ın, tanıdıkları birine cinsel saldırıda bulunan Çolak Ziya’yı öldürmesi sonucu gelişen olayları konu ediniyor.
Uslu Çocuklar
Bu hafta sizler için önereceğimiz beşinci ve son film ise Uslu Çocuklar (Good Boys). Dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen South by Southwest Film Festivali’nde yapan film, altıncı sınıf öğrencisi üç yakın arkadaşın, okulu astıkları günün zıvanadan çıkması sonrası yaşadıklarını anlatıyor.
On iki yaşındaki Max, ilk öpüşme partisine davet edildikten sonra nasıl öpüşeceğini bilmediği için panikler. Bunun üzerine Max ile onun en yakın arkadaşları Thor ve Lucas, Max’in dokunması yasak olan babasına ait drone’u, sevişen genç komşularını görüntülemek için kullanmaya karar verirler. Fakat işler garip bir şekilde ters gidince, drone imha edilir. Max’in babası eve dönmeden önce drone’u yerine koyabilmek için çaresizce okulu kıran çocuklar, içerisinde kazara uyuşturucu çaldıkları, paintball oynadıkları, polisten ve dehşet verici genç kızlardan kaçtıkları, uzun ve heyecan verici olmasının yanı sıra kötü kararların da olduğu bir maceraya atılırlar.