13.05.2016

What A Man: Romantik Komediye Alman Sosu

Biliyoruz bu işin kitabını Hollywood yazdı ama kim demiş ki Almanlar romantik komedi yapamaz diye? İşte oyuncu Matthias Schweighöfer’in ilk yönetmenlik tecrübesi olan “Ne Adam Ama” (What A Man) Alman usulü bir romantik komedi. Üstelik kadroda tanıdığımız bir isim var: Sibel Kekilli. Yönetmen Matthias Schweighöfer filmin senaryosunu Doron Wisotzky ile yazmasının yanında başroldeki Alex olarak da karşımıza çıkıyor. Diğer önemli rollerde esas kız Nele ile Sibel Kekilli’yi, Okke tiplemesiyle de Elyas M’Barek’i izliyoruz. Oyuncu kadrosuna baktığımız anda zaten çok uluslu bir filmle karşı karşıya olduğumuzu anlayabilirsiniz.

Klasik bir romantik komedide neler vardır? Ya da şöyle sormak daha iyi, klasik bir romantik komedide çatışma unsurları ne olabilir? İlk vereceğimiz yanıt iki kadın bir erkek veya tam tersi iki erkek bir kadın, değil mi? İki kişi olacak ki diğerinin değeri ötekinin üzerinden anlamlandırılabilsin. Ne Adam Ama bu kuralı yerine getiriyor, elde var bir. Başka nelere rastlarız romantik komedilerde, en klasiğinden akıl hocalığı, dert yoldaşlığı, ağlama duvarı gibi görevlerini yerine getirecek en az bir kişi. Ne Adam Ama için elde var iki. Peki ortalığı karıştıracak, kıskançlık krizleri yaşatacak ve en klasiğinden kadın ve erkeğin birbirini sevdiğini anlamasına yardımcı olacak (bilerek veya bilmeyerek) arkadaşlar… Ve elde var üç. Bir romantik komedide karşılaşabileceğiniz her şey bu filmde. Yani formüller öncüllerinden geliyor, yerine yeni bir taş eklenmiyor, tarih içinde romantik komediler başlığı altına en vasatından bir yerlere eklemlenerek adını yazdırıyor Ne Adam Ama. Ama bu sizin hevesinizi kırmasın, epey eğlenceli bir iş çıkarmış Matthias Schweighöfer. İlkin kendi oynadığı karakter Alex, sevilmeyecek gibi değil. Naif, sevimli, nazik, biraz şapşal, bolca sevgi dolu ama kandırılmaya ve kendini kandırmaya epey açık biri. Bu yönleriyle tâ ilkokul sıralarından bu yana arkadaşlıkları devam eden Nele için o sanki korunacak, kollanacak, sevilecek hani şöyle gelip sizde uyuyakalsa üstü battaniye ile örtülecek biri. Uzun zamanlı arkadaş… Kendinize bile söyleyemediğiniz sevgili sevdiceğiniz. Onun başka kadınlarda aradığı sevgi ve şefkati aslında ona yıllardır gösteren Nele için beklemek belki de bir yaşam biçimi. Bekleyip Alex’i her dertten kurtarmak, onu yüreklendirmek. Son vak’asında da artık onu kollamak yerine “kendisi olma”yı da öğütleyen yine Nele. Yani Alex’in hayatına hep olumlu katkılar koyan biri Nele. Sevilmeyi hak eden… Nele’nin erkek kardeşi Okke ise Alex’in “erkek olma” yolunu kendisi olmasıyla değil en kısa yoldan kadınları ağına düşürmesiyle tamamlayabileceğine inanan bir akıl hocası.

Okke ve Nele, Türk. Film Alman filmi olunca özelikle yan tiplemeler için seçilecek etnik kimliklerden birinin Türk olması beklenebilir bir şey. Ancak  insan keşke daha renkli ve tek yönlü olmayan karakterler yaratılabilseydi diyor özellikle yan tiplemeler için. Yani klasik romantik komedilerdeki gibi sadece etnik kökenden veya cinsel tercihten kaynaklanan bir komiklik unsuru yüklenmese şu tiplemelere. Aslında Nele için belirli oranda iyi bir karakter çalışması diyebiliriz. En azından iki arada bir derede, kimlikleri arasında bocalayan bir kadın çizmektense, ne istediğini bilen ve kendini etnik kimliğiyle değil kendi seçimleriyle anlamlandırabilen bir kadın yaratılmış. Okke içinse aynı şeyi söylemek zor. Türk olduğu için söylemiyorum elbette bunları. Eğer üzerinde biraz derinleşilse çok renkli bir karakter çalışması olabilecekken sadece maço kimliği ve kadın düşkünlüğüyle bezenen bir karton tipleme yaratılması hoş olmamış. Yanlış rotayı işaret etmesi bakımından filmin komedi yönünü en fazla üzerinde taşıyan kişinin Okke olmasından ileri geliyor bu söylediklerim.

Son tahlilde Ne Adam Ama, en azından Hollywood’a inat diye bile izlenebilecek bir yapım. Çok sevimli ve samimi bir havası da var. Daha ne olsun?