10.07.2016
Yönetmen Koltuğu: Abbas Kiarostami
“Bir ağacı kök saldığı yerden ayırıp başka bir yere taşırsanız, ağaç meyve vermez olur. Verse de, kendi yerindeyken vereceği meyve kadar güzel olmaz. Bu, doğanın kanunudur. Bence, ülkemi terk etmiş olsaydım, aynen o ağaç gibi olurdum.”
Yukarıdaki sözlerin sahibi, İran Yeni Dalgası’nın en önemli yönetmenlerinden Abbas Kiarostami, muhalif yanını her filminde incelikle işlemeyi bilmiş, ülkesini terk etmeyip kalmayı tercih edenlerden. Son filmlerini İran dışında çeken yönetmenin her ne kadar Lake Someone in Love ile beklentileri pek karşılayamamış olsa bile filmografisindeki birçok başyapıtın mimarı olma şerefine layık Kiarostami. Filmlerinde şiiri, uzun diyalogları, araba içi sahneleri, çocuk dünyasını, imgelerin gücünden yararlanmayı eksik etmemiş biriydi ayrıca. Her filminde denemeler yapmaktan bıkmadığını görmekteyiz. Nema-ye Nazdik filmiyle gerçek ile kurmacanın karışmasına, Copie conforme‘de orijinal ile kopyanın ayırt edilemezliğini yorumladı. Teknolojinin nimetlerinden yararlanmayı da bildi, gelenek ve göreneklerinin izinden de gitti. İtalya’nın Toscana bölgesinde oldukça bireysel hikâyeleri de anlattı, İran’ın köylerindeki toplumsal inanışları da. Uzun lafın kısası hem ülkesine, insanlarına, geleneklerine bağlı hem de gelişimden, ilerlemekten ayrı durmayan bir isim oldu Kiarostami her zaman. Doğuda yaşayan ama yüzünü de her daim batıya dönen ve hala arayışını sürdüren bir sinema mucidiydi o. Diler misiniz başyapıtlarıyla dolu filmografisinin olmazsa olmaz beş filmi ile daha ayrıntılı tanıyalım onu?