05.10.2016
Yönetmen Koltuğu : Jean-Pierre ve Luc Dardenne
Ülkeleri Belçika ile ilgili çektikleri sayısız belgeselle yönetmenliğe başlayan Dardenne kardeşler, kurmaca filme başladıklarında da belgeselcilikten birçok alışkanlıklarını yanlarında getirmişlerdir. Asla omuz kamerası kullanmaktan vazgeçmeyen Dardenneler’in, bir konuya bakış açıları, o mevzuyu gördükleri düşünce yapıları da filmlerini çok daha farklı kılmakta. Yaptıkları her filmle Avrupa’daki refah düzeyinin bir aldatmaca olduğunu, var olduğu söylenen sosyal hakların nedense bir kesime asla ulaşamadığını gözler önüne sererler. Üstelik bu gerçekleri bir masal gibi dramatize ederek ya da melankolik bir tarzda işlemezler asla. Çok daha gerçekçi, çok daha net bir şekilde seyirciyi rahatsız etme pahasına, olabildiğince sert verirler. Öyle ki, seyircinin bile kendini, bulunduğu konumu ve yaptıklarını sorgulamasına hatta yargılamasına kadar götürürler işi. Avrupa sinemasının işçi sınıfının sorunlarını kendine dert edinen yönetmenlerden biri Ken Loach biri de Dardenne kardeşler ise Dardenne kardeşler bunu daha sert yapanlar olarak isimlendirilebilir bana kalırsa. Bu iki usta kardeşin sinemaları önünde saygıyla eğilerek en sevilen beş filmiyle daha derinlemesine onlarla ilgili laflamak isterim.