14.09.2016
Yönetmen Koltuğu: Pier Paolo Pasolini
Sinema dünyasının bilinen en ayrıksı yönetmenlerinden olan Pier Paolo Pasolini, sadece bir yönetmen değil şair, düşünür, oyuncu, senarist, aydın ve daha birçok sıfatı bünyesinde taşıyan bir şahsiyetti. İtalya topraklarında doğup, büyümüş ve yaşadığı yıllar açısından da ülkesinin inişli çıkışlı tüm siyasi olaylarından etkilenmiştir aynı zamanda. İç savaşta gerilla olan kardeşini kaybetmiş, faşist Mussolini hükümeti döneminde en ağır yaptırımları göğüslemek zorunda kalmış, üyesi olduğu İtalyan Komünist Partisi üyeleri tarafından bile sevilmemiş, hatta babası ile bile hiçbir zaman güzel bir ilişkisi olamamıştır. Her zaman dışlanan, sevilmeyen ve ötelenen olsa da o ateist, komünist, eşcinsel gibi kimliklerinden asla vazgeçmemiş ve yoluna her daim emin adımlarla devam etmiş bir savaşçıydı. Son filmi ile faşizmden fazlasıyla intikamını alan Pasolini, ne yazık ki düşmanları tarafından adice katledilmekten kurtulamamış, filminin gösterildiğini bile göremeden bu dünyadan göçmüştür. Geriye ise kültür-sanat dünyası için büyük bir miras bırakarak elbette. Eserleriyle ölümsüzleşen bu ismin, marifetlerinden sadece biri olan yönetmenliğindeki beş filmiyle biraz daha yakından tanıyalım isterim.