Sinemanın Kült “B” Filmleri

Büyüyen Canavar’dan Şekilsiz Kabus’a…

Bir B film olup da ‘kült’ olarak tanımlanan ender örneklerden biri daha: “The Blob”.
Irvin S. Yeaworth’ün yönetmenliğini yaptığı beş filmin en iyisi olarak görülen, 1950’li yılların sonunda, ilk çıktığında ses getiren bir bilim kurgu – korku filmi. 1988 yılında Chuck Russel tarafından yapılan remake daha iyi efektlere sahip, daha korkunç bir film olsa da, orijinalinin de kendi zamanına göre gayet başarılı olduğunu söylemek mümkün.

“Beware of the Blob; it creeps and leaps and glides and slides across the flor,
right through the door and all around the wall. A splotch, a blotch, be careful of the Blob. “

(Blob’ dan sakının; sürünür ve atılır ve süzülür ve kayar zemin boyunca,
kapının altında ve tüm duvarda. Bir benek, bir leke, dikkat edin Blob’a.)

Bu neşeli şarkı eşliğinde filmin giriş jeneriği akar. Konu aslında bir bilimkurgu filmi için hem klasik hem de dikkat çekicidir. Bir göktaşı dünyaya, tek başına yaşayan yaşlı bir adamın kulübesinin yakınına çarpar. Oluşan kraterin içindeki yumurtadan çıkan, jölemsi kıvama sahip ve insan etiyle beslenen bir yaratık giderek tüm kasabaya korku salar. Yaşlı adamı bulan iki genç: Steve (Steve McQueen) ve Jane (Aneta Corsaut) onu doktora götürür. Yaşlı adamın ve doktorun canavar tarafından öldürülmesinden sonra kasabanın gençleri polisi harekete geçirmeye çalışır.

Bu tür bilimkurgu filmlerinde hep “uzaylıları ne durdurur?”, “daha önce görülmemiş bu tür bir canavar nasıl öldürülür?” sorunsalı vardır. Örneğin uzaylıları konu alan çoğu filmde, onları suyun ya da özel patlayıcı silahların yok ettiğini görmüştük. Blob ise bu anlamda biraz daha farklı bir bakış açısı sunuyor. Filmde yaratık elektrik verilerek öldürülmeye çalışılsa da, bunun başarılı olamayacağı anlaşılıyor ve sonunda ucu küresel ısınmaya giden ince bir mesaj veriliyor.

Filmin 1988’de yapılan yeniden çevrimi, sinema çevresi tarafından daha çok beğenildi. Bunun sebebi şüphesiz otuz yıl sonrasının teknolojisi ile gelen başarılı efektleri ve filmin bolca kanla süslenmesi. Orijinalinin afişine baktığınızda bir sakızın bir minibüsü yuttuğunu, fragmanı* izlediğinizde çilekli bir jölenin insanları çığlık çığlığa kaçıştırdığını görüp aldanmayın. Eğer ailecek izleyecek bir korku-gerilim filmi istiyorsanız, 1958 yapımı Blob iyi bir deneyim olacaktır.