17.09.2022
Son 30 Yılın En İyi Film Afişleri
Gürkan Şen
Afişleri The Criterion Collection’dan seçtim. Koleksiyonuna aldığı filmler üzerine oldukça yaratıcı çalışmalar yapan Criterion’ın afişlerini seçmemin en önemli sebebi, filmin estetik tercihlerine uygun olarak yeri geldiğinde sade yeri geldiğinde ise sembolik bir tarzda filmin ruhuna gönderme yapması.
La Haine
Afiş, filmin adını tam olarak bakışın odaklanacağı yer olan ortanın üstüne konumluyor. Sprey boya şeklindeki yazı stilini tercih ederek filmin protest ve serseri tavrını ortaya koyarken; aynı zamanda bu yazı, filmin 3 karakterinin yüzünü kapatıyor. Böylece filmin işlediği “azınlık kimliğin ötekileştirilmesi” teması, afişte de kendine yer buluyor.
Code Unknown
Afiş, Bilinmeyen Kod ismine atıfta bulunurcasına meydanda gezinenleri kimliklerinden soyutluyor. Haneke’nin “iletişimsizlik” temasını öne çıkardığı bu filmde afiş, meydanda birbirlerini fark etmeden gezen kimliksiz bir insan kitlesini kadrajına alıyor. Görsellikte yaratılan kontrast, yüzleri karartarak ve gölgeleri belirginleştirerek kimliksizlik hissini pekiştirirken, görünenden daha karanlık arka planı olan batı medeniyetini betimliyor. Filmin tercih ettiği gri ağırlıklı renk paletini temellük ederek de iletişimsizlikten doğan soğuk havayı bünyesine alıyor.
Mulholland Dr.
Seçtiklerim içinde imgelerle en çok oynayan film, David Lynch’in Mulholland Dr.’ı. Filmle doğru orantılı olarak afiş de imgeler aracılığıyla tasarımla oynuyor. Filmin ana mekânı olan Hollywood’un ünlü yazılarını tersinden gören bir görseli tercih eden afiş, Amerikan rüyası kavramına tersinden bakan filmin metonimisi oluyor. Şehri diyagonal kesen film adı, şehrin sokaklarını arşınlayacak bir film olduğunun göstergesi olarak afişte yer buluyor. Afişin en üst noktasına konumlanan ve en büyük alanı kaplayan filmin iki karakterinin flu olması ise filmin gerçeklikle oynayan, hiçbir şekilde net bir nokta tanımayan konusuna vurgu yapması olarak düşünüyorum.
I, Daniel Blake
Afiş, filmin iki sahnesini bir araya getiriyor. Böylece yapay olmayan yollarla filmin ismine tasarımda yer verirken, yapay bir yöntemle de filme adını veren ana karakteri, ismin altında konumluyor. Tercih ettiği bu iki yaklaşım neticesinde hem sade bir tasarım oluşturuyor hem de haklarını aramak için duvar yazılaması yapan ana karakterin ismini, yüzünü ve protest tavrını ortaya koyuyor.
Sound of Metal
Afiş, yan profilden görüntüsünü aldığı ana karakterin duyma engeline vurgu yapıyor. Olan bitene anlam veremeyen, kafası karışık ana karakterin kulağına doğru yol çizen dalgalanmalar hem ses dalgalarını hem de giderek artan duyma engelini imgeliyor. Afişin kumlu ve sepya bir filtre tercih etmesini ise zorlu bir yeni hayatı olan ana karakterin duygusal hikâyesi olarak yorumluyorum.