İzlenmeye Değer 20 Doğu Avrupa Bilim Kurgu Filmi

8. The End of August in The Hotel Ozone (Jan Schmidt, 1967)

İlgi çekici bir isme sahip olan bu çek filmi, kıyamet sonrası dünyada tanımlanmamış bir yerde geçer. Filmin tamamına yakınında kadınlar vardır ve grubun lideri olan kadın dışındaki tüm kadınlar gençtir.
Film, insan olmayan yerlerin statik çekimleriyle başlarken, bu anda çeşitli dillerde uğursuz geri sayımlar duyulur. Çoğu izleyiciye göre, filmin yapıldığı zamanda göz önüne alındığında, film bir nükleer kıyamet sonrasını anlatıyor.Ayrıca film, küçük bir abartma olsa da çoğu zaman “Mad Max directed by Andrei Tarkovsky” olarak anılıyor. The Mad Max benzetmesinin yapılmasının nedeni, filmde kadınların vahşeti (hayvanlara karşı gerçek bir şiddet var) ve harabeye çevrilmiş bir ortamda, yavaş ve güzel bir sinematografi ile Tarkovsky’yi anımsatması. Ancak filmin geneli kendine has kasvete sahip, bu da filmi izlemeye değer kılıyor.

7. First Spaceship on Venus (Kurt Maetzig, 1960)

First Spaceship on Venus, Polonyalı bilim kurgu yazarı Stanislaw Lem’in hikayesine dayanan, Doğu Almanya-Polonya ortak yapımı bir film.Araştırmacılar, Sibirya’daki Tunguska patlamasının (çok sayıda komplo teorisine yol açan gerçek bir olay), çarpışan bir uzay gemisinin sonucu olduğunu keşfettiler.. Enkazlar arasında, dünyaya çarpan uzaylı ırkı hakkında bilgi içerdiği düşünülen bir “hafıza makarası” bulunuyor. Makaranın çevirisi tamamlanmadan önce, mürettebat oluşturuluyor ve Venüs’e gitmek üzere yola çıkılıyor. Ancak yolculuk başladıktan kısa bir süre sonra, makaranın yeryüzünün işgali için bir kroki içerdiği belli oluyor.