13.10.2017

Yönetmen Koltuğu: Agnieszka Holland

Holokost’un Anlatıcısı

Polonya Yeni Dalga sinemasının en önemli yönetmenlerinden olan Holland, 1971 yılında Prag Film Okulu’ndan mezun olup Krzysztof Zanussi’nin 1973 tarihli filmi Illuminacja’da yönetmen asistanı olarak çalışmıştır. Zanussi’yi hocası olarak gören Holland, ülkesinin birçok değerli yönetmeninden de nüveler taşır elbette. Polonyalı olmasından, İkinci Dünya Savaşı’nın ceremesini en çok çeken, zulme, katliama maruz kalan bir yerden gelmesinden dolayı olacak ki sinemasının yapı taşlarını hep savaş dönemine ve Nazi soykırımına göre düzenlemiştir. Son filmi olan hayvanlara yapılan katliamı gözler önüne seren Pokot’da bile Holokost mevzusuna değinmeden edemez Holland.

Yine Polonyalı olmasından da kaynaklı olsa gerek Stalin’e de Hitler’e de aynı mesafede olan yönetmenimiz, her iki tarafında zulmüne ayna tutmuş, halkının yaşadıklarına odaklanmayı adeta bir görev bilmiştir. Holland’ın fazlasıyla samimi olduğunun en büyük kanıtlarından birisi ise son filmi Pokot olur bana kalırsa. Zira hayvan ya da insan olsun bir türün bir türe ya da bir ırkın diğer ırka yaptığı soykırım affedilemez asla diye düşündüğünü ispatlar Holland, Pokot ile. Sadece insanın yaşam hakkı üzerinden mücadele etmenin sığlığına kapılmayan yönetmenimiz ben ve benim gibi hayvan hakları aktivistlerini de kendine hayran bırakmıştır.

Polonya Sinemasının Politik Damarı

Bu önemli, çoğu kişinin kaçındığı büyük meselelere el atan Holland, hikâye anlatmakta ustalığını da ilk günden kanıtlayanlardan. Dünyanın en büyük en hassas mevzularını anlatmak isteyen birinin senaryo konusunda usta olması gerektiğini bilip de ona göre davranan Holland, sınavın en zorlu kısmından tam puan almayı kesinlikle hak eder.

Bunun yanında gerçek hikâyelerden yararlanması, var olmuş gerçek karakterleri belki de aslından da daha derinlemesine işleyen, görüntü yönetimindeki kusursuzluğu, seyirciyi röntgenci durumuna düşüren açıları ve daha birçok meziyeti ile Holland Polonya ve dünya sineması için büyük bir kazanç.