15.08.2016

Yönetmenler ve Takıntıları

Paul Thomas Anderson ve Başarının Sonuçları

Paul Thomas Anderson’ın sinemaya girişi şaşırtıcı bir şekilde yirmi yedi gibi çok erken bir yaşta 1997’nin sansasyonel filmi “Boogie Nights” ile olur. 70 ve 80’lerde San Fernando Vadisindeki porno endüstrisinin zevk ve çöküş dolu hikâyesidir konu…

Takiben yaptığı “Magnolia”, “Punch-Drunk Love”, “There Will Be Blood” ve “The Master” gibi filmlerinde de insan, başarı ve beraberinde getirdiği yabancılaşma derin ve meditatif bir mercek altına yatırılır.

Anderson’ın karakterlerinin çoğu hayatlarını doldurmak için herhangi bir sebep veya gaye peşindedir. Aradıklarına ulaşmak da onları tatmin etmez ve tersine açlıklarını daha çok besler.

“Boogie Nights”da Dirk Diggler, “There Will be Blood”da Daniel Plainview ve “The Master”da Freddy Quell karakterleri hedefleri olan şöhret, para ve iç huzur için neler yapmaları gerektiğini bilirler, yine de bu hedefleri, en sonunda onları esir eder ve üçünden sadece Freddy Quell, bu kendi yarattıkları esaretten kurtulmanın bir yolunu bulabilir.