15.08.2016

Yönetmenler ve Takıntıları

Martin Scorsese ve Amerikan Refahının Karanlık Yüzü

Amerika’nın en etkili yönetmenlerinden biri Martin Scorsese’nin filmlerinde iki tema iç içe geçerek işlenir: Amerikan Rüyası ve onu kazanmaya çalışan kahramanların bu rüyayı ele geçirmek veya elde tutmak için geçtikleri acımasız ve vahşi yollar.

Her Amerikalının düşü tabii ki farklı olabilir; bu “Raging Bull” ve “The King of Comedy” filmlerinde olduğu gibi şöhret, veya “Taxi Driver” ve “Gangs of New York” filmlerinde olduğu gibi masumiyeti elde tutma çabası veya “Goodfellas” filminden “The Wolf of Wall Street” filmine kadar her kahramanın hayali gibi “hep daha fazlası”. Daha fazla para, daha fazla eşya, daha fazla güç, daha fazla aşk, daha lüks ve büyük evler, daya iyi ve süslü arabalar, daha büyük göğüslü kadınlar, daha fazla mutluluk, televizyonda, sinemada veya her türlü ekrandan bize sunulan her şey. Hepsinin trajedisi ise tabii ki bu uğurda ne kadar kan dökülmek zorunda kaldığı ve bunun için kaç kişinin harcanacağı sorusudur.

“Gangs of New York” filminin finali bunu çok güzel özetler: “Billy the Butcher”ın mezarı ekranda uzaklaşırken New York Şehri bütün ihtişamıyla yükselir. Gölgede kalanlar hep ışıkta kalanların daha çok parlamasını sağlar.