29.04.2018
Zamanla Soğuduğumuz Yönetmenler
Haktan Kaan İÇEL
Ben Wheatley
Genelde festival çevreleri tarafından tanınan bir yönetmen olsa da ilk iki filmiyle gönüllerde taht kurmayı başarmış bir yönetmen olmuştu. Ancak son dönemdeki özensiz işleri ve hikâye anlatmaktansa mizansen odaklı filmleri yüzünden ilgiyle takip ettiğim bu yönetmenden gün geçtikçe soğumaya başladım. Kariyeri umarım ileride daha iyi projeler seçmesiyle düzelir.
Steven Soderbergh
Kariyerinin başında yeni Spielberg olarak lanse edilen ve ilk dört filminde görece parlak işler çıkartan Soderbergh, zamanla teknik olarak üst seviyede tuttuğu sinemasını yanlış proje seçimleriyle köreltti. Film yapmaktan çok deneme yapmayı sevdiğini gösteren yönetmen, benim gözümde teknik yeterlilik dışında başarılı özelliklerini yitirdi. Bu yüzden de merak etmediğim yönetmenlerin başında geliyor.
Werner Herzog
Klaus Kinski ile işbirliği zamanında son derece önemli ve orijinal işlere imza atan Avusturyalı yönetmen Herzog maceraperest bakış açısı ve keşfedilmemişe olan iştahıyla gözde yönetmenlerimden biri haline gelmişti. Ancak gerek Klaus Kinski’nin vefatı sonrası, gerekse yönetmenin yaşlandıkça yaratıcılığını kaybedip önüne gelen her projeyi kabul etmesi sonucunda soğumam bir oldu. Yönetmenden belgeselleri dışında kurmaca anlamda soğumama neden oldu.
Wim Wenders
Muhteşem yol filmlerinin harika yönetmeni Wim Wenders zamanla yaratıcılığı kaybedip kendinden soğutan yönetmenlerden biri haline geldi. Projelerindeki senaryoların neredeyse b filmden alınan diyalogları, Dünya sineması’nın iyi oyuncularını filmlerinde çürütmesinden dolayı aklımıza “Nerede eski Wenders filmleri?” sorusunu getirtti. Sırf mazisi yüzünden bu yönetmeni takip etmek artık eziyetten başka bir şey değil!